
İSRAİL'İN ÖZRÜ VE SURİYE MESELESİ..!!!
Bildiğiniz ve yakından takip ettiğiniz gibi bu gün Şii Nusayri Esed rejimi, Suriye’de sunni Müslümanları katlediyor. Suriye’deki rejimin değişmesini ise Amerika piyonunu yönlendiren İsrail, BOP projesi için Suriye rejiminin yıkılmasını gerekli görüyor.
GELİN BİR TABLO ÇİZELİM
ESEDİN GİTMESİNİ İSTEYENLER: AMERİKA, İSRAİL, NATO, MÜSLÜMANLAR
GİTMEMESİNİ İSTEYENLER: İRAN, İSRAİL, AMERİKA
Amerika, İsrail vs. Esed’in gitmesini istiyor çünkü BOP projesi kapsamında planlamalar öyle. Müslümanlar, Esed’in gitmesini istiyor çünkü Müslümanlar katlediliyor.
İran gitmesini istemiyor ancak zulme de engel olmuyor. Çünkü Suriye’deki Şia hakimiyetinin sonlanacağını düşünüyor ve Sunnilerin öldürülmesine destek oluyor. İsrail ve Amerika bir yandan da gitmesini istemiyor çünkü ülkede Sunni Müslümanlar ölüyor.
Burada İran, İsrail ve Amerika üçlüsünün menfaatlerinin “Sunni Müslüman kanında”birleştiğini görüyoruz.
Şimdi bu durumda bir kişi kalkıp Suriye’ye operasyon yapılmasını istediği zaman“Amerikancı ve BOP’cu” olarak, operasyon yapılmasını istemediği zaman da “Müslüman katili Esed yanlısı” olmak ile suçlanıyor.
Maalesef her halükarda Müslümanlar ölüyor, Suriye maddi manevi yıkılıyor ve bu hal bütün kâfirleri sevindiriyor.
NE YAPILMALI?
Filistin’de ölen de Müslüman şehit kardeşimiz, Suriye’de ölen de… Bu nedenle kimse Suriye’de yapılan zulme sessiz kalamaz.
Ancak yakından takip ettiğiniz gibi Suriye’ye Müslüman ülkelerden çok, batı ülkeleri müdahale etme çabasında. Bunda da Ortadoğu’da ele geçirilmeye çalışılan enerji ve güç dengesinin rolü var.
Dolayısıyla ilk yapılması gereken şey, halkı Müslüman olan ülkelerin birlik içinde hareket etmesini sağlayacak bir mekanizmanın kurulması, batı ülkelerinin ve özellikle Amerika, BM ve Nato’nun buradan uzak tutulmasıdır.
Esed gitmeli ancak bunu Amerika ve Batı ile değil, halkı Müslüman olan ülkeler ile konuşup bir karar almak ve uygulamak gerekiyor.
Sonuç olarak diyebiliriz ki, Suriye meselesinde İslami ülkeler ipi ele almalı, büyük gayret göstermelidir. Yoksa hem Müslümanların kanından, hem de kâfirlerin lehine oluşacak durumdan sorumlu olacaklardır.
Başbakan Erdoğan’ın, Esad’ın 2 senede gideceğini söyleyip daha sonra kendisinin de pek müdahil olmaması ve bu işin uzaması nedeniyle İsrail bütün itibarını ayaklar altına alarak özür dilemeye bile kalkışıyor. Bizzat Netenyahu’nun yaptığı açıklamada özrün sebebinin “Suriye” olduğu ve bu işin bir an önce halledilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Buradan siz anlayın ki Suriye devrimi İsrail için çok önemlidir ve bütün planlar bu devrim üzerinden gerçekleşecektir…
SURİYE VE İLİŞKİLERİMİZ
Bazı gerçekleri dile getirip konuyu daha açık bir şekilde ele almaya çalışacağız.
Biz daha 2 sene öncesine yani bu kargaşa çıkana kadar Suriye’ye talebe gönderiyorduk. Arapça eğitimini almış gençleri, pratik Arapça dediğimiz halk dili iletişimini geliştirmeleri için Suriye’ye gönderiyorduk. Burada 6 ay ile 2 sene arasında değişen eğitim sürecinde talebelerimiz Suriye’yi tanıma fırsatı buluyorlardı. Bunun yanında cemaat olarak özellikle Şam ve civarında bulunan Sahabeleri ziyaret etmek için turlar düzenliyor bu esnada da Suriye halkı ile haşır neşir oluyorduk…
Talebelerimizin ve Cemaatimizin o güne kadar Esad dahil Suriye rejimi hakkında en ufak bir olumsuz görüşü bile olmuyordu. Biz Esad’a “kardeşimiz” de demiyorduk ve hatta Müslüman olmadığını da biliyorduk lakin rejimin Müslüman, ehli sünnet halkın aleyhine bir çalışma yaptığını hem görmedik, halktan da böyle bir şikayet almadık.
Sonra bir gürültü kopardılar ve Suriye halkı kılığındaki İsrail ajanlarının Esad’a karşı başlattığı hareket ile Müslümanları ilişkilendirip Esad’ı Sunni Müslümanların üzerine saldılar…
Bakın çok büyük bir oyun döndü… Sahabeyi birbirine düşüren İbni Sebe Yahudisinin lanetli torunları Müslümanlara çok büyük bir tuzak kurdu…
İlk düğmeye basanlar İsrail ajanları oldu ve bu ajanlar her iki tarafa da saldırdılar. Bir anda her iki taraftan da ateşler yükselmeye başladı ve dikkat ettiyseniz iki tarafta birbirini suçluyordu.
SONRADAN MI ÇIKTI?
İç savaş çıkartılınca her yerde bir anda bazı görüntüler çıkmaya başladı. Beşar Esad’ın halkı kendi posterine secde ettirdiği, etmeyenleri infaz ettirdiği gibi görüntüler… Halbuki ne talebelerimiz, ne hocalarımız ve ne de kamuoyu bu kargaşaya kadar böyle bir şey görmemiş ve işitmemiştir. Zaten öyle bir şey olsaydı medya elbette her zaman gündeme getirirdi. Yani dünya kamuoyundan gizli kalmazdı. Halbuki daha düne kadar böyle bir şey görmedik. Anlaşılan o ki, Müslüman dünya hallarını Esad’a karşı kışkırtmanın bir yoludur bu..
OTORİTESİNİ SAVUNMAK!
Değerli kardeşlerimiz başta dediğimiz gibi biz bu adamın Müslüman olmadığını biliyorduk. Müslüman olmayan bir kişi tabi ki de Müslümanlara ateş açmaktan çekinmez ancak onu bu işe sevkeden nedir? Sorgulanması gereken şey budur…
Şimdi bir düşünün!
Adam yıllardır tahtta ve babasından kalan bir koltuk var. Din yok, iman yok, Allah korkusu yok! Şimdi bu adam kışkırtılırsa ve tahtı silah ile elinden alınmaya çalışılırsa ne yapacaktır? Tahtını korumaya çalışacaktır. Allah korkusu olmadığı için de Müslümanları katletmekten çekinmez. Tahtı için herkes ile işbirliği yapmaya da hazırdır.
OYUNU KURAN İSRAİL, ÖLENLER MÜSLÜMAN
İş işten geçti, ok yaydan çıktı ama bu oyunu kuran İsrail’dir. Adamlar bu uğurda dünyanın ne diyeceğini, prestiji vs. bir kenara bırakıp özür diliyorlar ve tazminat ödemeyi kabul ediyorlar. Bu işin onlar açısından ne kadar önemli olduğunu varın siz anlayın.
Ve şuda bir gerçek ki, planlara göre Pkk’nın tasfiyesinden önce Suriye’de devrimin gerçekleşmesi gerekiyordu. Pkk ile pazarlıklar bitti ama Suriye meselesi devam ediyor. Tabi ki bu durum siyonistlerin canını sıkıyor…
ÖLEN MÜSLÜMANLAR…
Oyunu başlatan İsrail, Esad’ı devirmek isteyen İsrail ama cihad adı altında savaşmaya gidenler ve ölenler hep Müslüman… Bir de Müslümanların desteğini almak için “muhalifler şeriat ordusu” kurdu gibi haberler yayıyorlar. Mısır’da da aynısını demişlerdi. Ama ne hikmetse çok güvenilen teşkilat Amerika ve İsrail ile masaya oturdu. Devrimin arkasından gelen yönetim Amerika bakanlarını ağırladı ve pazarlıklar başladı.
Kısacası eskiden Amerika bir ton zahmetle askeri harekât yapıyordu, şimdi Müslümanları ayaklandırıp tek bir zayiat vermeden devrim yaptırıyorlar. Devrim olduktan sonra gelip ülkenin zengin maden ve petrol yataklarına talip oluyorlar. Libya’da olduğu gibi istedikleri gibi bölüyorlar.
Olan sunni Müslümanlara oluyor.. İsrail Müslümanların ölmesinden memnun, Amerika memnun, iran sunnilerin ölmesinden memnun, Esad’a göre de hava hoş zaten…
MÜSLÜMAN ÜLKELERİN ACİZLİĞİ
Biz Esad’cı şucu bucu değiliz. Biz bazı gerçekleri dile getirdik. Esad’ın gitmesini elbette istiyoruz ancak kâfirlerin planlarının tutmasından da endişeliyiz. Maalesef kafirler yıllar sonrasının planlarını yaparken Müslüman ülkeler günlük çalışıyorlar. Kafirler, Müslüman ülkelerin bulunduğu Ortadoğu’ya şekil vermeye çalışıyor Müslümanlar yollarını, parklarını şekillendirmeye çalışıyorlar.
Efendi Hazretlerimiz devamlı Müslümanların amelsizliğine vurgu yaparak sonumuzun onlar gibi olacağından bahseder. O halde gelin Müslümanlar şu din-i Mübin-i İslam’a sarılalım ve samimi bir şekilde yaşamaya çalışalım. Farz, vacip, sünnet, müstehap elimizden ne geliyorsa, gücümüz neye yetiyorsa yapalım. İlimde olan eksikliğimizi bir an önce giderelim.
Duamız, Allahu Teala’nın Müslümanları kâfirlerin eline bırakmaması, kâfirlerin planlarının tutmamasıdır… Biz dinimizde, imanımızda, yaşantımızda samimi olursak Allah’u Teala onları bozguna uğratacaktır. Bundan hiç şüpheniz olmasın…